- 30’una gelmeden yap! Sonra pişman olursun!
- Öyle mi? Nereden biliyorsun?
Sizce bu soru hangi konu üzerine konuşuluyor?
Siz söylemeden ben cevap vereyim; elbette annelik!..
Annelik…
Doğal bir içgüdü mü?
Toplumsal görev mi?
Çocuğum olsun istiyorum…
Çocuğumun babası kim olacak?
Yaşım 25! Şimdi sevgili bulup bir-iki yıla evlensem? İki yıl çocuk yapmasam kocamla baş başa vakit geçirsem? Sonra yaşım 30 olmadan çocuk yapsam?
Çocuk oldu!
Peki, ya şimdi?
Annelik, denildiği an iç sesim bana bunları söylüyor. Sizin iç sesiniz neler söylüyor peki?
Bu bir sendrom mu yoksa kaçınmalı bağlanmanın göstergesi mi?
Bu konuyla ilgili sorular aklımdan geçerken misafir olarak gittiğim ablamın evinde ki kitaplığa yöneldim. Lise aşkıyla evli ve on yaşında kızı olan ablamın yaşamı bana ilham vermiş olacak ki gözüme Elif Şafak’ın “Siyah Süt” kitabı geldi.
Elif Şafak, lise döneminde yoğun okuduğum bir yazardı. O dönemde seçtiği konulara, edebi tarzına hayran olurdum, beni çekerdi. Zaman geçti ve bu yazardan uzaklaştım dolayısıyla kitaplarından da. Her ne olduysa bu kitabını okumam gerektiğini düşündüm.
Okudum, okurken birçok not aldım. Mesela, kafamda yaşadığım çelişkileri Elif Şafak’da yaşamış. Eminim birçok kadın da kadın yazar da yaşamıştır.
Bahsettiğim çelişkiler ise evlenmek, çocuk doğurmak bununla birlikte yazar olmak hem de kadın-yazar olmak… Çok kalabalık gelebilir kulağa.
Ne çok kimlik değil mi? Ne çok sorumluluk?
Bunları hem yük hem varoluşsal sebep olarak görüyorum.
Kendi bakış açım bir tarafa Elif Şafak ise yaşadığı bu süreci şu şekilde tanımlıyor; “Postnatal aşama; artık hamile olmayan ama henüz anne olduğunu tam idrak edemeyen kadın kafa karışıklığı.” üzerinden anlatıyor.
Anne olmak bir süreç değil! Sizinle mezara kadar gelecek bir kimlik. Beraberinde sorumluluk… Genel bir kimlik gibi görünse de parmak izi kadar da özel. Bu anlamda her hamilelik farklı bir hamilelik, her bebek farklı bir bebek. Dolayısıyla tek doğru yok!
Hiçbir şey planladığınız gibi olmayacak, hayatı akışına göre karşılayacaksınız. Bu yarı planlı-plansız yaşam biçimi belki zor gelebilir annelik kimliği tam da sizin hiçbir baskı altında kalmadan isteyip istemediğinizle ilgili.
Bu konuda okuduğum, dinlediğim, gözlemlediğim tek yargı var, o da şu; “Mükemmel bir anne olmak istiyor kadın, öylesine kusursuz ki hayali bile imkansız.”
Mükemmel bir anne olmanız imkansız.
Tek yapmanız gereken kendinizi, eşinizi, çocuğunuzu olduğu gibi kabul edip koşulsuz sevmek olabilir. Aksi takdirde varlığınız ve ilişkileriniz önce su almaya sonra batmaya başlar.