Şu dünyada üç yılın kalmış olsaydı ne yapardın ? Ben söyleyeyim isterseniz. Ormanların içerisinde kaybolurdunuz sırf merakınızdan ve karşınıza çıkacak olan hayvanları selamlayarak patikayı takip ederdiniz patika sizi çocukluğunuzdaki eski mahallenize çıkartırdı. Anneninizi daha sık öperdiniz babanızın sitem dolu bakışlarına bir gül atıverirdiniz. Dostlarınızla her akşam buluşup birer kadeh şarap içerdiniz sonra sohbetler kahkalar birbirine karışırdı gecenin sonuna doğruda bir güzel kavga ederdiniz. Üç yılınız kalmış olsaydı bu dünyada eminim dünyayı gezerdiniz ve öğrendiklerinizi bir not defterine yazıp kitap yayınlardınız. Dans ederdiniz, her gün dans ederdiniz . Bir müzik duymaya görsün kulaklarınız başlardınız oynamaya bir sağa bir sola. Büyük gemilere binme isteği de geldimi insana değme keyfime. Bir miço olarak okyanusları aşardınız bu serüvende yaşayacağınız hikayelerin baş kahramanı siz olurdunuz. Herkesin doğum gününü kutlardınız. Gördüğünüz her insana sarılırdınız öyle bir sarılırdınız ki daha önce hiç kimse sarılmadığından göz yaşlarınız sel olur akıp giderdi.

Yaşardınız be! Derin bir nefes çekip içinize bir ağaça tırmanırdınız oradan atlayıp kedinize sarılırdınız, özgürlüğünüzü haykırırdınız. Ölümünüze üç yıl kalsaydı yaşardınız öyle bir yaşardınız ki siz bile şaşırıp kalırdınız. Adına sanat dedikleri meretten doyasıya içerdiniz. Üç yılınız kalsaydı yapardınız, belki yaşardınız.Rüzgarı dinleyip bir melodi fısıldardınız, köyünüz olsaydı inekleri sağardınız, keçilerin yünleri ile oynardınız.
Şimdi şunu soruyorum ne kadar yaşıyoruz ? Pencerenizin kenarına iliştirdiğiniz saksıyı en son ne zaman suladınız ? Ne zaman ötekileştirmeyi bırakıp ötekine sarıldınız.